Türkiye'de Türk Dil Kurumu Ne İş Yapar ?
Türkiye'de Türk Dili Kurumu ne iş yapar ? İnanın ben de bilmiyorum... Bu konu ile bir çok makale okudum. Ama inanın ne iş yaptığını çözemedim. Fakire göre TDK'nın Türkçe'ye sahip çıkması yeterlidir. Peki Türkçe'ye nasıl sahip çıkılır? Her yıl aynı sözlüğü basmakla mı ? Yılda bir kaç kez kitap yayınlamakla mı ? Takdîr sizindir... Ortalama kırk yaşında bir Türk vatandaşı ömrü boyunca kaç kez bir Türkçe Sözlük almıştır eline.... Onu geçer mi ? Sanmıyorum. Peki bu şekilde TDK Türkçe'ye nasıl sahip çıkacak ? Fakirin haddine olmayarak TDK'ya iki tavsiyesi var. 1) Yeni üretilen bir ürün,kavram ve davranışla ilgili yaygın bir peydâh olduğunda buna bir Türkçe karşılık bulmalı.Fakat bu karşılık olabildiğince hızlı olmalı.Örneğin ; Selfie kelimesine karşılık "özçekim" ifadesi başarılı bir örnek.Fakat bana göre bu TDK'nın değil kamuoyunun başarısıdır.Bu durumla ilgili talihsiz bir anımı anlatayım sizlere.Yanlış hatırlamıyorsam lisans 2.Sınıfta iken TDK'dan bir Türkçe sözlük almıştım.Sözlüğün arka kapağına bir CD yapıştırmışlar. Şöyle bir inceleyeyim dedim.CD'nin üzerinde Yoğun Tekerlek/Yoğun Disk yazıyordu. Bu kelime ne amaçla üretildi hayret doğrusu. Cd piyasadan kalmak üzere ve TDK bu kelime için alternatif olarak Yoğun Tekerlek ismini lâyık görmüş,ellerine sağlık...Biraz daha bekleyebilirlerdi tabii,tam olarak tedâvülden kalktıktan sonra üretilebilirdi bu kelime. 2)Türkçe'nin bir başka kanayan yarası yarı Türkçe,yarı İngilizce afişler,dükkan isimleridir.Allah aşkına biri bana Mest-i Mekân cafe launge clup ne demektir anlatabilir mi ? Ya da Zât-ı Şahane KUaför Saloon... Peki TDK bu rezilliğe nasıl engel olabilir? El-cevap; Bir yasa teklifi sunularak " Bundan böyle Türkçe olmayan isimle işletme açmak yasaktır." İfadesi ile bu durumu anayasal ortamda yasallaştıracak.Bir de ceza koyuldu mu bu iş çözülür.Çok basit değil mi ? Bu uygulama bir dönem memleketim olan Trabzon'da uygulanmıştı. Ama kim rahatını bozup böyle bir şeyle uğraşılır bilinmez... Son olarak giderek azalan kelime dağarcığımızdan bahsederek gevezeliğimi sonlandırmak istiyorum.Beni strese sokan "stres" kelimesine değineceğim.Bu kelime TDK sözlüğünde "Ruhsal gerilim" anlamına geliyor.Peki bu kelimenin dilimize girmesi ile hangi kelimeleri artık kullanmıyoruz biliyor musunuz ? Ben söyleyeyim; Gam,keder,gussa,kahır,melal,dert,yeis,tasa,mihnet,elem,üzüntü,sıkıntı,endişe,nedamet,enduh,füduret,hicran,ızdırap,inkisar,teessüf,buhran matem ve sayamadığım dahsı...İşte bu kelimeler avrupaî tâbirle bize "Bye Bye" diyerek uzaklaştılar dilimizden,lügatlarımızdan...Bunun gibi bir çok örnek var. Bu şekilde 100 kelime olsa ve her biri 20 kelimeyi silse yitip giden 2000 kelime eder.Zaten Türk insanı günlük 150-200 kelime ile konuşuyor.Bundan 50 yıl sonra bir sömürge devleti gibi dükkanlar,işletmeler,caddeler tamamen yabancı dil ile anılacak.İnsanımız tarihin en köklü dillerinden biri olan Türkçe yerine yeni uydurduğu ucube bir dil ile konuşacak.İnşallah yine bundan 50 yıl sonra çocuklarımızın ders kitaplarının önünde "İstiklal Marşı'nın sadeleştirilmiş" metni yer almaz. "Tükçem benim ses bayrağım." Bayrağımıza sahip çıkalım. Muhabbet ile...
